CCigw4a. Siz hiç tek zevki namaz kılmak olan birini tanıdınız mı?Ben gıyaben tanıdım ve hayallerimde yaşatıyorum O’nu. Size Zarife Ana’dan bahsedeyim bugün. Eminim siz de çok seveceksiniz O’ Ana, babamın anneannesi. Babam en az annesinden bahsettiği kadar bahseder O’ndan. Gözleri dolar anlatırken. Ben de hep eskilerden, şimdilerde pek rastlayamadığımız o güzel insanlardan bahsetsin isterim.“Zarife ana çok tatlıydı” der babam. “Saçları hep kınalıydı. Mis gibi kokardı. O’na sarılmaya, ellerini öpmeye doyamazdım” gözleri uzaklara dalıp gider ve anlatır O güzel hatunu büyük kalın bir beyaz örtüsü vardı. Yabancı bir erkek gördü mü, hemen örtüsüyle ağzını kapatırdı. Goy gıybet bilmezdi. Kimsenin arkasından konuşmazdı. Bilgisi pek yok, itikadı çoktu. İmanı çok büyük zevki, sevinci namaz kılmaktı. Ektiği sebzelere suyu çevirir, hemen oracığa namaza dururdu. Üzülse namaz kılar, sevinse namaz kılardı. Ekmekten sudan değerliydi namaz O’nun onu namaz sonrası dua ederken görürdüm. Örtüsünün bir ucuyla yüzünü tamamen kapatırdı. Gençtim bu yaptığına bir anlam gün merak ettim“Ana niye dua ederken yüzünü kapatıyorsun” dedim.“Çağam çocuğum” dedi. “Herkes namazının kabul olup olmadığını bilir. Böyle yüzümü örter, duamı ederim. İnsanın namazı kabul olursa, gözünün önünden yeşillikler, dereler geçer. Kabul olmamışsa bir karaltı çöker gözünün önüne”Bunu duyduğumdan beri hiç bir namazım tatmin etmedi beni. Zarife Ana’nın kıldığı namazlar nasıl bir ruh haliyle kılınıyordu diye düşünür vefatını dinlemiştim. Zarife ana ölüm döşeğinde yatarken, oğlundan yağmur suyu istiyor. Oğlu diyor ki Aylardan haziran, hava günlük güneşlik. Kendi kendime bu havada nasıl bulurum yağmur suyunu dedim. Çok çaresiz hissettim. Buzluğun karlanmış kısmından biraz alıp eriteyim, yağmur suyu gibi vereyim ki üzülmesin annem diye düşündüm. Tam dolabın kapağını açtım ki, dışarıdan bir gökgürültüsü sesi geldi. Koşarak dışarı çıktım. Bardaktan boşanırcasına bir yağmur yağıyor. Hemen geniş bir kap aldım. Yağmurun altına tuttum. Bir bardak su ayarlayıp anneme götürdüm…Yazarken bile içim titriyor…Annem de son 1-2 yılına yetişmiş. O da sık sık rüyasında görüp konuşurmuş Zarife Ana’yla. “Bir gün yine rüyamda gördüm” diyor annem. Beyaz örtüsü başında, güzel ve parlak yüzüyle bir merdivende oturmuş bekliyor. “Ana neyi bekliyorsun?” diye sordum. “Mizan terazinin kurulmasını bekliyorum çağam” dedi. Hep böyle geliyor rüyalarına. Ya namaz kılarken, ya gülümserken, ya en sağlıklı haliyle nasihat ederken…Bir masal kahramanı değil Zarife ana. Dünyayı bir ikindi gölgesi gibi görüp Allah için yaşamış, ahiretini dert edinmiş gerçek bir insan. Dünya hayatının sonunda ölüp, ahirete doğmuş bir güzel kadın. Allah mekanını cennet bilgilerimizin çok, amellerimizin az, kalplerimizin her an kaymaya müsait olduğunu düşünürsek, sanırım almamız gereken çook dersler çıkar bu hikayeden…İnnâ lillâhi ve innâ ileyhi râciunCahide Sultan
Meni,mezi,vedi nedir? gusül gerektirir mi?Ben gece uyur uyanık idrarımı kaçıracak gibi tuttum kendimi az yanar gibi idrar geldi sandım baktım 2-3 damla sıvı var . zeker dışı temiz içinde beyazımsı çokta bulanık değil sıvı var. gusül gerekir mi? ihtilamla gelen sıvılara vedi , mezi ,meni oluğunu nasıl anlarız iç çamaşra nasıl bir leke bırakır ör mezi berrak iken iz parlıyor bazı zamanda anlamıyorum ihtilam da iç çamaşıra bulaşan sıvının çok ise bir doktor menidir dedi sizce doğru mudur. Meni;beyaz, kalın ve çıkması ile şehvet kırılan sudur. Mezi;beyazımsı ve ince olup erkek,kadınla oynaşırken çıkan dan sonra çıkan kalın bir ile vedi'nin çıkmasından dolayı gusül lazım çıkması ile sadece abdest Peygamber ''Erkeklik gücüne sahip olan herkes sadece abdest almak gerekir buyurmuşlardır.''İster erkek olsun ister kadın olsun,ister uykuda olsun ister uyanık olsun,kişiden meninin atarak,veya şehvetle çıkması gusül abdesti uykusunda ihtilam olduğunu hatırlamayan kişi, çamaşırında ıslaklık bulsa onada gusül icap eder. Meni, mezi, Meni nedir, mezi nedir, vedi nedir, vedi gusül gerektirirmi, meziyle meniyi nasıl anlarız, Son eklenen ruyalar rüya tabiri Rüyada beyaz kıyafetli olarak hz. Ali'yi görmek Dağdan inerken kurbağadan korkup bağırdım Altın yüzük, kar, ölü hayvanlar ve bal ikram ettim Rüyamda bulaşık makinası almam ne demek devamlı dişlerim elime dökülüyor agrısız rüyam da başka kimse nı namaz kıldı nı gormek rüyada kar görmek rüyamda sigara paketini eşime verdim ruyamda sag elımın sarktıgını gordum
KÜNYE HAKKIMIZDA HARİTA YASAL ARA İLETİŞİM ANASAYFA İSLAM VE İHSAN Namaz Kılarken Uyku Hali Gelirse Ne Yapmalıyız? Namaz kılarken çok ağır bir şekilde uykumuz gelirse ne yapmalıyız? Uykulu namaz kılınır mı? Peygamber Efendimiz ne tavsiye ediyor? Âişe radıyallahu anhâ’ dan rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu “Sizden biriniz namaz kılarken uyku hali bastırırsa, kendisinden bu hal gidinceye kadar yatsın. Çünkü uykulu vaziyette namaz kılan kimse, belki de bilmeyerek, istiğfar edip Allah’tan bağışlanma dileyeceğim derken kendine söver, beddua eder.” Buhârî, Vüdû 53; Müslim, Müsâfirîn 222. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Tatavvu’ 18; Tirmizî, Mevâkît 146; Nesâî, Tahâret 116; İbni Mâce, İkâme 184 Uyku, vücuttaki bazı faaliyetlerin durması halidir. Uykulu iken, düşünme, konuşma, hareket etme gibi faaliyetler durur; şuur hali kaybolur. Bu sebeple, insan uykulu halde yaptığı işlerden sorumlu tutulmaz. Allah’a karşı yapılan ibadetlerde tam bir uyanıklık ve şuurluluk aranır. Namaz, bir dua, bir niyâz, bir yakarış, bir huzura varış ve nihayet Allah’la yüzyüze geliş ve O’nunla konuşmadır. Bütün bu üstün nitelikleri taşıdığı için, gönül ve kalb uyanıklığına olduğu kadar, vücudun zindeliğine, canlılık ve diriliğine de ihtiyaç vardır. Oysa uyku hali, bir atasözümüzün çok güzel ifade ettiği gibi, küçük ölümdür. Ölüden, dirinin yapması gereken şeyleri beklemek söz konusu olamaz. Uyuklama halindeki insan, ne söylediğinin farkında olmaz. Uykulu vaziyetteki konuşmalar da sayıklama kabul edilir. İnsan uyuklarken hayır yerine şer, iyi yerine kötü, güzel yerine çirkin şeyler söyleyebilir. Şayet namaz veya ibadet halinde ise, iyilik yerine kötülük, hayır yerine şer, dua yerine beddua temennisinde bulunabilir. İşte bu sebeple Peygamber Efendimiz, uykulu halde namaz kılmayı, dua etmeyi uygun bulmamış, bilakis uyku hali geçecek kadar uyuduktan sonra ibadete devam edilmesini öğütlemiştir. Diğer rivayetlerden anlaşılan bahse konu olan namazın gece kılınan nafile namazlar olduğu anlaşılmaktadır. Aksi halde farz namazların terki söz konusu değildir... HADİSTEN ÖĞRENDİKLERİMİZ Yorgun ve bitkin düşünceye kadar ibadet etmek, dinde hoş karşılanmamış, takvâdan sayılmamıştır. Uykulu halde iken ibadet yapmak, özellikle namaz kılmak, dua etmek tavsiye edilmemiştir. İbadetler, gönül ve kalp uyanıklığı içinde ve vücudun zindelik ve dirilik halinde yapılmalıdır. Her konuda olduğu gibi, ibadetler konusunda da orta yolu tutup haddi aşmamak, ölçülü olmak en güzel dindarlıktır. Kaynak Riyazüs Salihin, Erkam Yayınları İslam ve İhsan PAYLAŞ İslam ve İhsan İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de “Allâh katında dîn İslâm’dır …” Âl-i İmrân, 19 buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan böyle bir dîn aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” Âl-i İmrân, 85 ... Peygamber Efendimiz Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret hac etmendir” buyurdular. “İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular. İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16 Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir. Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” Muvatta’, Kader, 3. Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir. Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307 Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” er-Rad, 28 Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir. İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal ilm-i hâl sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır. İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz. Erkam Medya © islam&ihsan 2013 - 2022 altında yayınlanan yazıların tüm hakları mahfuzdur. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi yazıların tamamı izinsiz kullanılamaz.
Evet zevk suyu abdestini bozmaz sadece namaz abdestini bedene ve elbiseye bulaşmış ise,onu temizlemedende namaz kılınmaz. Necis olan pis olan şey Mücmerül-Lûgat'a göre, necv, karından çıkan bu çıkan şeylerden temizlenmenin hükmü çıkan şeyin miktarına göre değişir. Karından çıkan pislik; idrar, dışkı, menîcinsel ilişkiden sonra gelen sıvı, mezîzevk suyu ve iki yoldan çıkan kan gibi şeylerdir. Eğer vücuttan çıkan necaset,çıktığı yere bulaşmamış ise, Su veya toprak veya benzeri ile,Taharet necaset çıktığı yere dirhem miktarı bulaşmış ise,onu temizleyene kadar taharet vacip necaset dirhem miktarından daha fazla bulaşmış ise,onu temizleyinceye kadar taharet yapmak farz dır. farz için necasetin giderilmesiNecasetin kuru veya yaş bir madde olup olmamasına göre, namazın sıhhatine engel olan miktar değişir. Şöyle kiGaliz necaset tabir edilen ağır pislik, kuru katı bir madde ise, bir dirhem, yani, üç gramdan az olmalıdır. Üç gramdan fazlası, namazın sıhhatine engel yaş ıslak bir madde ise, el ayası dediğimiz avuç içinden daha geniş bir alana yayılmamış olması şarttır. El ayasından fazla bir kısmı ıslatmış olan necaset, namaza mânidir. Namaz kılabilmek için bu miktardaki pisliklerden temizlenmek farzdır. Bu miktarlardan aşağı olan pislikler, namazın sıhhatine engel teşkil etmez. Ancak yine de bu miktar pisliğin -eğer mümkünse- yok edilmesi kurumuş olan menileri ise ovalamakla temizlenebilir. Dokunmuş olduğu elbise astarlı olsa da, yine ovalamak yeterlidir. Fakat yaş halde olan meniyi mutlaka su ile yıkamak beraber, elbiseye dokunup kurumuş olan bir meni, ovalanmakla temizlendikten sonra, o elbise ile namaz kılınabilirse de, o yer sonra ıslanmış olsa, sahih kabul edilen görüşe göre pislik hali geri döner; onu tekrar kurutup ovalamak veya yıkamak mezhebine göre necasetin bir damlası bile yıkanması gerekir
zevk suyu akarsa namaz kılınır mı